top of page

İŞE İADE DAVASI HAKKINDA YARGITAY KARARLARI

Konuya ilişkin makalemiz

9. Hukuk Dairesi 2018/9585 E. , 2018/21911 K.

Davacının yönetim kurulu ve şirket sahibine bağlı olarak görev yaptığı dava dilekçesinde açıklanmıştır. İş teklif formunda yönetim kuruluna raporlama yapacağı belirtilmiş ve görev tanımında üst amiri olarak yönetim kurulu gösterilmiştir. Davacı işçi, geleneksel kanal satış müdürü sıfatıyla doğrudan yönetim kuruluna bağlı olarak görev yapmıştır. Bu durumda davacının işveren vekili konumunda olduğu kabul edilmelidir. Davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığından, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade isteğine ilişkin davanın reddine karar verilmelidir. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA

9. Hukuk Dairesi 2015/29571 E. , 2016/10630 K.

Somut uyuşmazlıkta, davacının işveren vekili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının görev yaptığı işyerinin davalı işverenin şubesi olduğu, davacının kadrosunun elektrik teknisyeni olduğu ancak fiili olarak işletme şefi olarak görevlendirildiği, davacının görev tanımının ve organizasyon şemasının dosya içinde bulunmadığı, ilçe düzeyinde bulunan şubenin şefliğini yürüten davacının işveren vekili olarak kabulünün hatalı olup, fesih bildiriminde herhangi bir sebep belirtilmediği ve feshin bu şekliyle İş Kanunu'nun 19/1. maddesine aykırı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü yerine hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle; 1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,

9. Hukuk Dairesi 2009/27271 E., 2009/27272 K.

Öncelikle işyeri dışından kaynaklanan ekonomik kriz nedeni İle toplu işçi çıkarma kararı alınması, bağlı bir işletmesel işveren karandır. İşyerinde bu ekonomik nedenlerle sipariş azalması yaşandığı da sabittir. O halde, belirtilen sebebin işletmedeki iş miktarına etki edip etmediği, ediyorsa ölçüsünün ne olduğu ve bu suretle işletmedeki işçi sayısına etki edip etmediği, ediyorsa ne kadarına etki ettiği açıklığa kavuşturulmalı ve işyerinde istihdam azaltılmasını gerektirip gerektirmediği, sonra işverenin bu kararla çelişen uygulamalar yapıp yapmadığı, tutarlı davranıp davranmadığı belirlenmelidir. Bu kapsamda 140 işçi çıkarma kararı alan işverenin, fesihten önce işyerine 5 işçi alması, tutarsız davrandığını göstermez. Önemli olan, bu alınan işçilerin iş sözleşmeleri feshedilecek işçilerin yerine alınıp alınmadığının belirlenmesidir. Daha sonra ise krizin geçici olup olmadığı, fesih dışında tedbirlerle bu krizin geçirilip geçirilmeyeceği, davalı işverenin bu kapsamda savunduğu gibi fazla mesaileri kaldırıp kaldırmadığı, vardiya sayısını indirip indirmediği, yıllık izinleri kul-landırıp kullandırmadığı, ücretsiz izin uygulaması yapıp yapmadığı, ücret zammını erteleyip ertelemediği, kısa çalışma ödeneği için başvurup başvurmadığı incelenmelidir. En son olarak da, davalı işveren İşten çıkarılacakları belirlerken, öncelikle evli olan işçiler arasında eşlerden birini seçtiğini sa-vunduğundan, bu kritere uyup uymadığının denetlenmesi gerekir. Yargısal denetim imkanı için işyerinde ekonomist, endüstri mühendisi ve hukukçunun olduğu bir bilirkişi marifeti ile keşif yapılmalı, dosyaya sunulan tüm kayıtlar dikkate alınmalı ve yukarıda belirtilen ilke ve olguları karşılayacak şekilde rapor hazırlanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi hatalıdır

9. Hukuk Dairesi 2015/31969 E. , 2016/12911 K

Somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesi davalı ... İn. Müt. İth. Ltd. Şti tarafından daha önce şirket merkezinde çalışacağı söylendiği ancak davacının burada çalışmaya başlamadığı, devam eden günlerde ve halen işe gelmediği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu maddesi 25/II-g uyarınca feshedilmişse de feshin haklı ve geçerli nedene dayandığı somut ve inandırıcı delillerle kanıtlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir. Dosya içeriğine göre ve yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu tanık beyanları ve dosyadaki belgeler dikkate alındığında davacının davalılar arasındaki sözleşme kapsamında çalışmadığı, davacının hat üretim teknisyeni olarak çalıştığı bu nedenle davacı yönünden davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulunmadığı, davacının işvereninin ... ... San. Tic. Ltd. Şti olduğu bu nedenle işe iadeden de bu davalının sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan davacının davalı ... ... San. ve Tic. Ltd. Şti işyerinde işe iadesine karar verilmesi dosya içeriğine uygundur. Ancak hakkında ret kararı verilen ve dava açılmasına sebebiyet veren, muvazaalı işlemin tarafı olan davalı ... İnş. Müt. İth. İhr. Taah. Tic. Ltd. Şti lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı noktasındadır. Sendika yazısı ve tanık beyanlarına göre davacının fesihten yaklaşık 2.5 yıl önce sendikaya üye olduğu sendikanın işyerinde yeterli çoğunluğa ulaştığı, halen işyerinde sendikalı çalışanların bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerekçede yer alan mahkemenin 2014/116 ve 2014/118 esas sayılı kararlarının davalı ... ... San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22/10/2015 Gün 2015/19836 Esas 2015/29611 Karar ve 22/10/2015 Gün, 2015/19835 Esas, 2015/29610 Karar sayılı kararlarıyla sendikal tazminatın ortadan kaldırılarak işe başlatmama tazminatı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca belirlenmiştir. Yine ... 2. İş Mahkemesi’nin 2014/119 ve 2014/120 esas sayılı dosyalarında işçiler tarafından aynı işverenliğe karşı açılan sendikal tazminat istemli işe iade davalarında sendikal tazminata karar verildiği görülmekteyse de, kararların davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2015/8081, 2015/8082 esas dosyalarında sendikal tazminatın kaldırılıp işe başlatmama tazminatı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca belirlenmiştir. Davacı taraf feshin sendikal nedene dayandığını kanıtlayamadığından 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Yasal Uyarı

Sitemizin tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki makalelerden ve içeriklerden edindiğiniz bilgilerle hareket etmeniz durumunda uğrayacağınız zararların sorumluluğu tamamen size aittir. Site içerisindeki bilgiler elimizden geldiğince güncel tutulmaya çalışılmakta olup güncelliğini yitirmiş bilgiler olabilir. Sitemizdeki bilgilerin güncelliğini garanti etmiyoruz. 

Herhangi bir davanız ile ilgili bir avukat arıyorsanız bulunduğunuz ildeki baroya kayıtlı herhangi bir avukata başvurunuz. İnternet sitemizdeki bilgi ve açıklamalar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sitemizde yer alan bilgiler reklam amaçlı değildir. Kullanılan bütün içerikler Atabek Hukuk Bürosuna aittir. Ofisimizin açıkça yazılı izni olmadan logo ve sair bilgileri kullananlar hakkında yasal işlem yapılacaktır. Bu siteyi ziyaret ederek yukarıda yazılı şartları kabul etmiş sayılırsınız.

bottom of page