İhbar Tazminatı - Yargıtay Kararlı
Konuya ilişkin makalemiz
Konuya İlişkin Yargıtay Kararları;
Yargıtay 9. HD., E. 2014/13877 K. 2015/26914 T. 30.09.2015
Somut olayda davacı, davacının 01.01.2007-07.01.2013 tarihleri arasında kesintisiz olarak ... den ihale ile alınan ... projesi işyerlerinde çalıştığı, Davalı şirket ile ... sendikası arasında imzalanan TİS yürürlülük süresinin 15.11.2007-14.11.2009 tarihleri arası olduğu, davacının sendikalı üyeliğine başvuru tarihinin 27.12.2007 , sendika üyeliğine kabul tarihinin de 28.01.2008 olduğu tespit edilmiştir. TİS’ in 14.11.2009 tarihinde sona ermesinden sonra her sene yılbaşında imzalanan taraflar arasında bireysel iş sözleşmeleriyle ücret miktarı düşürülmüş ve 01.01.2010 tarihinden sonra iş sözleşmelerine uygun olarak ücret ödemesi yapılmıştır. Davacı, dava dilekçesinde, TİS’ ne aykırı olarak, ücretinin düşürüldüğünü iddia ederek, fark alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, TİS 'in sona ermesinden sonraki dönem için TİS'e göre alması gereken brüt ücretin ödenmesi gerektiğinden TİS ile kazanılan en son brüt ücret ile bordrolar uyarınca ödenen ücretler arasındaki farkların davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemiz incelemesinden geçen çok sayıda dava dosyasında, bireysel iş sözleşmelerine itibar edilip iş sözleşmelerinin imzalandığı tarihten sonraki döneme ait fark ücret taleplerinin reddi gerektiği, sözleşmelerin baskı altında imzalandığı yönündeki iddiaların ise ciddî olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece, TİS’ in 14.11.2009 tarihinde sona ermesinden, bireysel iş sözleşmesinin imzalandığı 01.01.2010 tarihe kadar TİS ücret zammı farkı, eksik ödenen ücret, ikramiye farkı alacakları var ise hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle iş sözleşmesi imzalanan dönem içinde fark alacakların yazılı şekilde hüküm altına alınması isabetsizdir
Yargıtay 22. HD., E. 2016/4626, K. 2019/849, T. 14.01.2019).
Somut olayda; dosyaya, davacının yıllık izin kullanmayı talep ettiğine dair “yıllık izin formu” başlıklı iki adet belge sunulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında, davacı asil duruşmaya çağrılarak, bahsi geçen belgelerde yazılı yıllık izin sürelerinin kullandırılıp kullandırılmadığı hususunda beyanının sorulması gereklidir. ... göre yıllık izin ücreti alacağı bakımından bir değerlendirme yapılması gerekirken Mahkemece bu yönde bir işlem yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yargıtay 9. HD., E. 2008/14746 K. 2010/2360 T. 05.02.2010,)
Somut olayda işçinin emeklilik nedeni ile verdiği ayrılma dilekçesi üzerine ayrıldığı tarihe kadar, işverenin fesih bildirimi sonuçlarını doğurmaktadır. Davacı işçinin verdiği dilekçe , bir anlamda önel süresinin kısaltılmasına ilişkin olup, bu dilekçesi davalının daha önce yaptığı önelli fesih bildirimini ve dolayısı ile önel içinde işverenin 2 saat iş arama izni vermesi gereğini ortadan kaldırmamaktadır. Mahkemece, davacının önel süresi içinde 2 saat iş arama izni verilmemesi nedeni ile zamlı karşılığı ücret alacağının , işçi tarafından feshi halinde iş arama izni istenemeyeceği" gerekçesi ile reddi doğru değildir. Davalı işverenin önelli fesih bildirimi tarihi ile davacının emekli olduğu tarihe kadar kullandırılmayan iş saatleri içindeki günde 2 saat iş arama karşılığı % 100 zamlı ücretin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir.